bugün

entry'ler (43)

kullanmak için can atılan replikler

- evlenme teklifi aldım.

ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır

dikkat edilesi arıdır. sokup sokup çıkartır aman diyeyim. * *

alınma oğlum şike yaptım

(bkz: beni yap)

salak ilkokul esprileri

"oya yağlı boya" ile başlayan "ozan götü borazan" a kadar uzanan bir yelpazeyi kapsayan iğrenç espirilerdir. özellikle küçük kız çocuklarının kalplerinde açtığı yarayı anlayamaz erkek milleti.

merhaba dünyalı ağzınıza sıçmaya geldik

(bkz: selam dünyalı biz tostuz)

selam dünyalı biz tostuz

bir unidentified flying object söylemi. çift kaşarlı ise problem olmaz, yiring anacığım.

entelektüel fordçu

suçu kabahatinden büyük fordçudur. ama kıvırmayı da iyi bilirler.

günlerden bir gün kalabalık bir belediye otobüsündeyim, sevgilimden ayrılmışım. vasıta yok mecburen bindim anlayacağınız... hava sıcak mı sıcak, salça kıvamına gelmiş kalabalık dut yutmuş bülbül gibi sus pus. adeta energy save moduna girmiş lap top gibi aldığı oksijenle idare etme derdinde herkes.

tahmin edeceğiniz gibi bu fırtına öncesi sessizliği benim çığlığım bozuyor anacığım: "terbiyesiz adam ,yeter artık!"

herif de pişkin pişkin: "aman ablacığım ne oldu ki?" diyor. (hem dayıyor hem de bacım ayağına yatıyor şerefsize bakar mısınız?)

tabii altta kalırmıyım: "daha ne olacak geçtin arkama! taksim den beri ayıptır be!"

adam ne dese beğenirsiniz: "efendim yanlış anladınız herhalde. gugün aybaşı, maaşımı aldım, cebimde o var. o dokunmuş olacak."

tabii bizim de adımız haydagül anacığım, dumur olacak halimiz yok bu pişkin herifin pişkin cevabına. aynen yapıştırdım ayarı: "iyi de be adam , taksim'den şişli'ye gelene kadar maaşına zam mı geldi !?"

neyse işte sonra özür diledi, bir çay bahçesinde limonata içerken tanıştık kaynaştık işte. entellektüel adammış vesselam...

hayata dair iç burkan detaylar

hayat dair detaylardır, buruk ama gerçektirler.

sene 98, amerika'da küçük bir kasabada tenha bir bardayım... barmene doğru yürüdüm ve yanına gelince eğildim. hayli çarpıcı bir sarışın olduğum için barmen hemen karşılık verdi, o da eğilip barın üzerinden bana doğru yaklaştı. hareketlerim ve sesim iç gıcıklayıcı olduğu için barmen mest oldu, parmaklarımı barmenin sakallarının içine sokarken: "buranın yöneticisi sen misin?" diye sordum, barmenin yüzünü iki eli ile okşarken adam yanıt verdi: "pek sayılmam..." ellerimi barmenin sakallarından saçlarına kaydırırken gene kısık sesle fısıldadım: "bana yöneticiyi çağırabilir misin hemen, ona söyleyeceklerim var..." adamın nefesi kesildi tabii. "şu anda çağırmama imkan yok." tahrik olduğunu artık iyice anlamıştım... "bana söyleyin, ben yardım edebilirim belki..." dedi barmen. "tabii edebilirsin" dedim, iyice kısıklaştırdığım sesim ile, bu sırada parmaklarımı barmenin ağzina uzatmış, adamın onları emmesine de izin vermiştim... o'na dedim ki: "tabii yardım edebilirsin hayatım. ona de ki, bayanlar tuvaletinde, tuvalet kağıdı kalmamış..."

şike soruşturmasının altındaki gerçek

pozisyon değiştirmişlerdir. gerçek genelde üstte takılır çünki, misyoner pozisyonu yani...

erol köse

doktor, şarkıcı, prodüktör kişi. köse olmasa gideri var.

sözlük yazarlarının itirafları

itiraf ediyorum sözlük, saatin gonku gece yarısını vurunca içimde vahşi, şuh bir kadın uyanıyor.

sekizinci nesil yazar tanıma rehberi

bazı 8. yazarlar vardır ki anlatılmaz yaşanır. öhmm...

çayını bitir sonra gidersin

bey- haydagül gel bahiim yamacıma!
hayda- çayını bitir sonra gelirsin

yazarların geleceğe yönelik beklentileri

daha diri bir vücut.

tuvaletten çıkan kızın sıradaki kıza gülümsemesi

karşı tarafta "bağa gülümsedi, bağa virecek" yanılsamasına yol açar. bi dakika lan gülümsediği de kızmış. olsun yine de bir mantık hatası yok tespitte, sonuçta bir maganda 500 metreden bir kızın gülümsemesini üstüne alınabilir. tamam bak şimdi oldu. anne bitti...

yazarların yatmadan önce son sözleri

sen yanlız yatacak gadın mıydın haydagül...

sözlük yazarlarının itirafları

içeri girdiğimde çeyizlerini sıvazlıyordu. oha bir de baktım ki aynadan kendimi görüyormuşum. arnolad sıvazlayegır düşmemiştir böyle paradoksa.

liseyi özlemek

biraz uludağ sözlükte takılarak hasretini giderebileceğiniz duygudur.

nikola tesla dan elektrik alamayan kız

ayakları yere basan kızdır. yani topraklaması vardır anlamında. kah kih koh.

şantiyede mini etekle dolaşan hatun

inşaat şirketinde müdiredir. iş için dolaşıyordur ve gayet normaldir. böyle şeyler oluyordur. anormal olan ise bir "inşaat amelesi" kadar medeni olamayan sözlük mallarıdır.